Hediye Nedir ?
Hediyeyi bir çok kişi kendine göre çok farklı yorumlayabilir. Bu yorumlardan bazıları aşağıdadır.
insanlarımız hediye vermekte zorlanır nedense.
bir misafirliğe gittiniz, kapı önünde hediyeyi kim verecek sorunu yaşanır, hediye aile bireyleri arasında elden ele geçer durur. sonra hediyeyi alan kişi, içeri girdikleri zaman hediyeyi münasip bir yere iliştirir, o hediyeyi vermemiş gibi yapar, ev sahibi de almamış gibi. sonra çıkıp giderler, hediye hakkında bişi demeden.
misafir kapıdan, ev sahipleri bacadan hediyeye düşer, hemen açılır paket. evde 'paketinizi unuttunuz' diye hatırlatacak bi babanne olmamasının riski yanlış hediye açmaktır. çat kapı geri gelip paketimizi unuttuk diyebilirler. en iyisi makul bir süre bekledikten sonra paketi açmaktır. haa açtınız içinden röntgen gibi bişi çıktı, o zaman gene yanlış pakettir.
alani oldugu kadar vereni de mutlu eder bir hamledir. mutluluk katsayisini arttirmak için alanin begenecegi degil, verenin begenecegi bisi ehvendir. bencilce görünüyor ama böylesi daha keyifli..
bir insana hediye verilecekse bence alinmamis bir hediye olmalidir kendinizin yaptigi bir sey guzel olacakdir hediyede her daim bu onemlidir tabi illa bastan yaratin demiyorum hediyenin tami bitmis hali alinmis olmasin degisik parcalar alip bir sey yapa bilirsiniz yani eliniz dokunsun modifiye edin filan
ki tabi bu her durum icin gecerli degil boyle ilgi alaka hediyeleri gonulden gelen hediyeler icin yoksa kitap filanda hediye etmek isteye bilirsiniz o zaman kitabi siz yazin demiyorum (zaten fazla yakin olmadiginiz insanlara gonul rahatligiyle bir seyler satin alip vere bilirsiniz) veya birisine ev filan hediye ettiginizde evi kendiniz yapmaya kalkmayin tabii (ama ben mesela bir sevdicege dag evi hediye etmistim ki kendi ellerimle agaclardan yapmistim)
-------
Hediye, sevginin çıt çıkarmadan anlatımıdır....
------
alması da vermesi de çok keyifli olan şeylerdir. hediyenin büyüğü küçüğü olmaz; alındığında her daim mutluluk verir. önemli olan düşünülmek, kıymetli hissetmektir. karşı tarafa verilen hediyelerde de aynı duygular hakimdir.
----------
küçükken “hadi ye” olarak algilanmasi yüksek kelime. bu sebepten, kim bilir kaç çocuk, arkadasina hediye alirken, o hediyenin mutlaka bir gida maddesi, mutlaka yiyecek bir sey olmasi gerektigi konusunda annesiyle inatlasmistir, sokagin ortasinda ayaklarini pat pat yere vurmustur. kim bilir kaç çocuk, 6 yasina kadar ona, buna sadece pasta, çikolata, gofret hediye etmistir. kim bilir kaç çocuk, aldigi yenilebilir hediyeyi verirken “hadi ye!” demistir. kim bilir kaç çocuk, ortamlarda süperli rezil olmustur. uzun bir süre sonra bu yanlis anlama durumu anlasilinca, kim bilir kaç çocuga, ablasi “saaalaaak! saaalaaak!” demistir.
----------
Hediye, bazen hayatın verdiğidir.beklemediğiniz bir zamanda, hiç ummadığınız kadar güzel, o zamana kadar yaşamış olduğunuz zamanı, yaşamakta olduğunuz anı ve yaşayacağınız ömrü anlamlandıran, “demek buymuş, bunun içinmiş” dedirten bir hediye verir size. pakete korka korka yaklaşırsınız önce. bazen açıktır ama yine de inanamazsınız; emin olamazsınız adresinin siz olduğunuzdan. sonra hayat sizi ikna eder,hediye sizi ikna eder... görürsünüz, bilirsiniz ,sonra emin olursunuz, … hiç olmadığınız kadar mutlu, hiç olacağınıza inanmadığınız kadar huzurlu olursunuz. paketin içinden her gün,hatta her an yeni bir paket çıkar, hep yeni bir güzellik, o hediyenin ,sayılamayacak kadar çok hediyeden oluştuğunu görürsünüz. her gün aynı sevincin bir başka yanıyla, bir başka parçasıyla karşılaşırsınız. kendinizle onu çoğaltır,onunla kendinizi çoğaltırsınız…
------------
Hediye, verilmek için sebep beklemez. günlerin mânâ ve önemlerinden bağımsızdır. her dâim sizindir ve onu verdiğiniz insanın...
------------
Hediye, bazen hayatın size sunduğu insan formunda süprizlerdir. yaşamı daha bir güzel kılan yasama heyecanidır.
------------
hediyeyi maddi bir cisim olarak düşünürsek fani bir şeydir. hediye alınırken/verilirken hissedilen şeyler bir anı olarak kalıcıdır. bu nedenle bence hediye alırken düşünülmesi gereken şey karşı tarafın hediyeyi aldıgı zaman neler hissedecegidir. o hediyeye bakınca, elinde tutunca değilde aklına gelince hangi anıları anımsayacağı, hangi hisleri tekrar hissedeceği önemlidir.
--------
Hediye, tekerlemelerde başrol oynamış şirin bir kadın ismidir. tekerlemeyi de yazayım tam olsun.
kızın adı: hediye,
ekmek vermez kediye,
kedi gider kadıya,
kadının kapısı kilitli,
hediye'nin başı bitli.
---------
Hediye, vermeyi çok sevdiğim ancak alma konusunda talihsiz olduğum hede.
--------
Hediye, birini mutlu etmeye yarayan sürprizdir .
--------
Hediye, arapça "yol göstermek, doğru yola iletmek" anlamındaki hidayet kökünden türemiş kelime. dilimizde "vermek" ve "etmek" eylemlerinin de tamamlayıcısıdır. atasözlerimizde vermek üzerine çok fazla örneği bulunur.
an beni bir kozla, o da çürük çıksın.
az veren candan çok veren maldan.
cennetin kapısını cömert açar.
yarım elma, gönül alma.
dostum beni ansın da bir elmayla olsun gibi atasözleri hediyenin aslında ne olduğu değil de taşıdığı mesajın önemini vurgular.
----------------
Hediye, birini mutlu etmenin en sevimli yoludur.
-------
hediye; sevginin, sevmenin maddeye bürünmüş halidir. insan suretinde hayatlara dahil olanı ise en kıymetlisidir. bir şekilde hayatınıza dahil olan insan hayatınıza öyle büyük güzellikler getirebilir ki; yüzünüzde yaratacağı gülümseme size aynı karşılıksız hediyeyi başkalarına dağıtma fırsatını da sunar. çünkü hediye hiç bir karşılık beklemeden verilendir. zira sevgi; karşılıksız olarak gönüllerden taşar. karşılık bulursa bu sevginin de coştuğu sabittir.
sevginizi sığdırdığınız bazen ufacık bazen kocaman nesneleri teslim alan kişiler, zaman zaman bu aktarımın temelini ıskalar. karşılık verme yükümlülüğüne girdiklerini düşünürler. aldığı nesnenin benzer fiziki şartlarında karşılığını vermeye gayret ederler. birbirini seven iki insan için bu çaba gereksizdir, yersizdir. aynı uyumsuzluk; hediyedeki maddi değer arttırıldığında, aktarılan sevginin ve hissettirilen kıymetin de arttığı düşüncesinde de vardır.
fiziki hediyelerin anlattıkları her zaman aynıdır. bu hediyeler illa ki bir insandan gelmek zorunda değildir. hayat da bazen size ufak sunumlar yapar. belki o an bilmezsiniz ama, çocukluğunuzu geçirdiğiniz mahallede bindiğiniz bisikletten düştüğünüz güne ait bir yara izi size yaşadığınız ömrün nasıl bir hediye olduğunu her seferinde anımsatır. işte bu da en kıymetli hatıralarınızdan biridir. hatıralarınızın iyi ya da kötü olması bu hediyeyi değersiz yapmaz.
insan suretindeki hediyeleri ise bir ömür saklayabilmek kişinin kendi becerisine kalmıştır. en değerli nesneleri saklayabilmek ve sakınabilmek ne kadar zorsa, bu hediyeleri muhafaza edebilmek de bir o kadar zahmetlidir. ama onlar çekilen zahmete değenlerdir. böylesi hediyelerinize sıkı sıkı tutunmayı ihmal etmeyin.
---------------
birine olan iyi niyet ve sevgiyi somutlaştırmak, anlaşılır hale getirmektir.
davranışı pekiştirmek için kullanılır.
hem de mutlu eder.
hediye vereni hediye alandan daha çok.
manevi tatmin yaşarsınız.